top of page

Tanrıyı Tasavvur Etmek

Kendi dışındaki cisimleri ve olayları algılamakla kalmayan insan, onları algısına yol açan fiziksel sinyaller kaybolduktan sonra düÅŸüncesinde yaÅŸatabilir. Tasavvur, “ruhsal güçler veya duygusal uyarılarla zihinde önceden oluÅŸan herhangi bir nesnenin, olayın, fiilin ya da bir kavramın istekli olarak yeniden özel bir ÅŸekilde ÅŸekillenmesi, canlanması, anlam kazanması veya hatırlanması" olarak tanımlanabilir. [1]

​

Duyular ancak fiziksel dünya ile baÄŸlantı kurabiliyorsa, bu durumda insanın metafizik bir âlemi tasavvur edebilmesi ve onunla baÄŸlantı kurabilmesi mümkün müdür? [2]

​

DüÅŸüncede temsil, yalnız imajlar aracılığıyla deÄŸil, doÄŸal dilin ya da matematiksel dilin sembolleriyle soyut biçimde de gerçekleÅŸtirilir. İnsan, soyutlama, kavramlaÅŸtırma ve muhayyile yoluyla dış dünyadan somut bir karşılığı ve dolayısıyla bir algı içeriÄŸi olmayan düÅŸünceleri de sembollerle temsil edebilir ve düÅŸünme sürecinde kullanabilir. [1]

​

Özakpınar’a göre "insanın tasavvur dünyası biyolojiye dayanmakla birlikte, doÄŸurduÄŸu sonuçlar bakımından biyolojinin ötesine geçer. Duyular ancak fiziksel dünya ile baÄŸlantı kurar. Fakat insan, tasavvur dünyasında metafizik bir âlemle baÄŸlantıya girebiliyor." Yani insanın yapısında metafizik tasavvur imkânı vardır. [2]

​

Yıldırım’a göre Allah, kendisini hakikate uygun olarak, fakat insanların anlayabileceÄŸi tarzda bildirip tanıtır. İnsan Allah hakkında ancak benzetme (teÅŸbih, temsil, kıyas, analoji) yoluyla, görüp bildiÄŸi mahlûklara bakarak fikir sahibi olabilmektedir. Bu durumda Kur’an'ın, “hiçbir ÅŸeyin Allah’ın benzeri (eÅŸ-Åžûrâ 42/11) ve dengi (el-İhlâs 112/4) olmadığı” ve insanın “O’nun zâtını bilemeyeceÄŸi” (el-Mâide 5/116) ÅŸeklindeki beyanlarını nasıl anlamalıyız? Bu benzetme yöntemi ile benzeyen ve benzetilen arasında asla tam bir mutabakat (benzerlik ve denklik) mümkün olmadığı için, Allah hakkında bir bilgi veya bir hüküm verilmesi söz konusu deÄŸildir. [4]

​

BuberTanrı’nın bir zât olarak tasavvurunun kaçınılmaz olduÄŸu görüÅŸündedir. Ona göre kiÅŸilik (zât olma) kavramı, elbette Tanrı’nın mahiyetini anlamaktan tamamen acizdir; fakat yine de Tanrı’nın da bir zât olduÄŸunu söylemeye müsaade edilir ve söylemek zorunludur." [5]

​

Nihaî Hakikat’e inanan ve baÄŸlanan insanlar, kendilerine ulaÅŸtırılan kutsal kitaplar vasıtasıyla tasavvur dünyalarını daha belirgin bir ÅŸekilde kurabilmektedirler. Dinî kavramlar bu tasavvurların gerçekleÅŸtirilmesinde birincil öneme sahiptir. Mesela bir Müslüman Kur’an’da isimleri ve sıfatları bildirilen Allah’ın varlığını, cenneti ve Cehennemi, ahiret hayatını bu kavramlar çerçevesinde tasavvur edebilecektir. [6]

​

Müslüman birey için Allah tasavvuru, Gazzalî'nin de vurguladığı gibi, ancak Kur’an’da kendisini bize tanıtıp bildiren Allah'ın isimleri, sıfatlan ve fiilleri aracılığıyla mümkündür. [3]  

​

Müslümanlar için inanıp baÄŸlandıkları Allah'ı bilip tanıma ve düÅŸünüp tasavvur etme konusundaki birincil kaynak Kur'an’dır. Hiç kuÅŸkusuz Kur’an, Allah'ı en sahih ÅŸekilde tanıtan ve Müslümanların Allah'a iliÅŸkin tasavvurlarını yönlendiren yegâne kaynaktır. Bu kaynak Allah'ın isim ve sıfatlarını, vasıflarını ve fiillerini geniÅŸ kapsamlı bir ÅŸekilde ortaya koymaktadır.  [7]

​

İslam'ı din olarak benimsemiÅŸ olan insanımızın Allah tasavvurlarının da öncelikle Kutsal Kitap Kur'an'dan kaynaklandığı kuÅŸkuya mahal bırakmayacak kadar aÅŸikârdır. [13]

​

Aklı kalbin önüne geçirmeyen Tasavvufi yöntemde ise, derûni güçlerin samimiyet ve ısrarla dinî konulara yönlendirilmesi sonucunda “keÅŸf" diye isimlendirilen vasıtasız bilgi ve tanıma yoluna ulaşılır. Fahreddin Razî’ye yazdığı bir mektupta Muhyiddin İbn Arabi'nin, keÅŸf yöntemi konusunda kaleme aldıklarından, Allah’ı tanımanın baÅŸka, Allah'ın varlığını bilmenin baÅŸka olarak ifade edildiÄŸini görürüz. Aklın, Allah’ı ancak var olması bakımından ve selbî sıfatlarıyla (ne olmadığı açısından) bilebilmesi mümkündür. Hâlbuki keÅŸf, Allahın müÅŸahede edilerek tanınmasıdır ve diÄŸerine göre daha üstündür. [11]

 

Dipnotlar

[1] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[2] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[3] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[4] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[5] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[6] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[7] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[8] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[9] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[10] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[11] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[12] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

[13] Tanrıyı Tasavvur Etmek. Ali Ulvi MehmedoÄŸlu. Çamlıca: 2011

 

bottom of page