top of page

Sahabeden Enes b. Malik’in azadlısı. Hasan-ı Basri’nin arkadaşı. Annesi Safiye, Hz. Ebu Bekir (r.a)’ın azad ettiklerinden. 

Hz. Osman’ın hilafeti zamanında 654'de doğdu. Enes b. Malik, Abdullah b. Amr, Ebu Hüreyre, İkrime, Abdullah b. Abbas, Zeyd b. Sabit gibi sahabilerle görüştü. Onlardan hadis rivayet etti. Hadis rivayetinde metne bağlılığı ile meşhurdu. Hasan Basri’den yüz gün sonra 729’da öldü. 

Süvar b. Abdullah, İbn Şirin ve Hasan Basri hakkında “O ikisi bu memleketin efendileridir” derdi. 

Son derece yumuşak huyluydu. Nitekim onun hakkında “Hilmi İbn Şirin’den öğrenin” denilmiştir. 

Fudayl b. İyad:

“Bu ümmet içinde İbn Şirin den daha çok Allah ’dan korkan ve ümitvar olan birini görmedim” dedi. 

Ketenden dokunmuş basit elbiseler giyerdi. Çok konuşmazdı. ‘Söylediklerinin yazıldığını bilen kimsenin çok konuşmaya dili varmaz” derdi. 

Gecenin belli saatinde kalkar, namaz kılar, gözyaşı dökerdi. Yedi çeşit evradı vardı. 

Musa b. Muğire şöyle anlatıyor: 

İbn Şirin’i güpegündüz çarşıda tekbir, teşbih ve zikr-i İlahi ile meşgul gördüm. Bir adam kendisine: “Ya Eba Bekir hayrola bu saatte bu ne hal?” diye sordu. O da: “Bu saat tam gaflet anı, gaflet anında gerekli olan ise zikir ve nasihattir.” diye söyledi.

Avf anlatıyor: 

Bir gün İbn Şirin’in yanına gittim. Haccac’ı gıybet etmek istedim. İbn Şirin bana “Hiç şüphe etme ki, Allah Teala hükmünde adildir, başkalarının hakkını Haccac’dan alacağı gibi, Haccac’ın hakkını da başkalarından alacaktır. Huzur-i İlahiye çıktığın zaman işlediğin en küçük günah senin için Haccac’ın işlediği en büyük günahtan daha kötü olacaktır.” dedi.

Yemeği tartarak dirhemle ve çok az yer, bir gün oruç tutup bir gün iftar ederek savm-ı Davud’a devam ederdi.

 

Şöhretten ve övülmekten hoşlanmaz, verdiği fetvalar çok beğenildiğinde yapılan iltifatlardan sıkılırdı. Bir defasında bir fetvası çok beğenildi ve “Ancak ashabın fetvası bu kadar güzel olabilir” denildi. O “Allah’a and olsun ki biz sahabenin fıkıh bilgisine ermeyi arzu etsek bile, akli kavrayışımız buna yetmez.” dedi.

İbn Sirin (654-729)

 

 

Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz'ın Gönül Erleri (Erkam:2017) kitabından kısaltılarak alınmıştır.

 

bottom of page